Görmemizi etkileyen algılarımız, algılarımızı etkileyen bireysel ve çevresel deneyimlerimiz ve bu deneyimleri yorumlama biçimlerimiz vardır.
İnsan beyni, çevresindeki dünyayı algılarken kendi geçmiş deneyimleri, inançları ve beklentileri doğrultusunda algılar ve yorumlar. Yani bir durumu sadece gözümüzle görmekle kalmaz, aynı zamanda zihinsel ve duygusal filtrelerimizden geçiririz.
Bu filtreler, bazen gerçeği çarpıtarak algılarımızı yanıltabilir. Önyargılarımız, beklentilerimiz ya da korkularımız, bir durumu ya da kişiyi olduğu gibi görmemizi engelleyebilir.
Bu yüzden, bazen gerçekten ne olduğunu değil, ne düşündüğümüzü görürüz. Bu durum, algılarımızın ne kadar öznel ve bireysel olduğunu gösterir. Beynimizin bu dinamik yapısı, dünyayı daha iyi anlamamıza yardımcı olabilirken, aynı zamanda bizi yanıltma potansiyeline de sahiptir. Bu sebeple, algılarımızın farkında olmak ve onları sorgulamak, daha objektif bir bakış açısı geliştirmemize yardımcı olabilir. Psikoterapide kendimizi ve deneyimlerimizi görme biçimlerimiz zamanla değişime uğrar ve görme biçimlerimiz yeni deneyimlerimize de şekil verir.